AİMSAD Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak, A Para Kobi Platformu ve Ekotürk Ali Çağatay’la Ana Haber’in canlı yayın konuğu oldu. Sekiz yıllık genç bir dernek olduklarını ifade eden Kaçak; “Mevcut üye sayımız 100’e ulaşmış durumda. Sektörümüzün yüzde 80 temsil gücüne sahip durumdayız. AİMSAD olarak ihracat rakamlarının ve sektörümüzün büyümesi noktasında çalışmalar yürütüyoruz. Derneğin kuruluşundan bu yana şahsım olarak 40 farklı yurt dışı fuarına katılım sağladım. Bu fuarların birçoğunda üyelerimizle birlikte pavilyon şeklinde katılım sağladık. Sektörümüzün ihracatının bu seviyelere gelmesinde derneğimizin ciddi bir katkısı olduğuna inanıyorum. Rakamlarla bunu ölçemeyiz ama emeklerimizin sonucunun rakamlara yansıdığına inanıyorum. Ağaç işleme makineleri konusunda standart ve standarttın üzerinde olmak üzere hemen hemen bütün makineler Türkiye’de üretiliyor. Son beş yıl içerisinde sektörümüzün bazı üretim kalemlerinde yüzde 50, bazı ihracat kalemlerinde ise yüzde 60’tan fazla büyüme gerçekleşmiş durumda. Türkiye ağaç işleme makine sektörü dünyada iyi bir vizyon edindi” dedi.
Türkiye’de üretimi yapılan ve henüz yapılamayan ürün gruplarıyla ilgili bilgi veren Kaçak; “Tomruk kesildikten sonraki süreç birincil proses dediğimiz süreç oluyor. Tomrukla işlem yapan makinelerin tamamı Türkiye’de üretilebilir durumda ve üreten firmalarımız da çok köklü, kendi ürün gamlarında da, dünyada da iyi bir marka olmuş firmalar. Belli bir aşamadan sonra bunları birleştiren makineler devreye giriyor. Bunlar da gibi herhangi bir işlem uygulanmadan sıkıştırarak birleştiren makineler veya sıkıştırarak birleştirmeden önce sıkıştırılacak alanları karşılıklı olarak açan makineler. Türkiye’de bu ürün gruplarında Almanlar biraz daha önde. Akabinde ikinci proses dediğimiz panel makineleri var. Günlük hayatımızda karşımıza çıkan masa, sandalye, mutfak dolapları, yatak odası dolapları, ikinci proses makineler ile yapılıyor ve bunların tamamı Türkiye’de üretiliyor. Bunların dışında bazı özel makineler var, bunların bir kısmı üretiliyor, bir kısmı üretilemiyor. Hatta bu makineleri Almanya’da, İtalya’da üreten firmaların çoğu Türkiye’ye yatırım yapmış durumda. Henüz üretime başlamadılar ama yakın zamanda yerli üreticilerimizle iş birliği yaparak ya da kendi imkanlarıyla üretim yapacaklarını düşünüyorum. İhracata yansıyan güzel gelişmelerin en büyük göstergesi; yabancı firmalar bizim yerli imalatçılarımıza kendi markalarıyla makine ürettirmeye başladılar. Bizim adımızda bu çok sevindirici bir haber. Hatta birçoğu kendi markalarıyla ürettirdikleri makineleri yurt dışına dağıtıyor. Yurt dışına gittiğimizde üzerinde farklı bir markanın amblemi olsa da biz o makinenin üyemiz tarafından üretildiğini çok net görüyoruz. Bu gelişmelerden de gurur duyuyoruz” diye konuştu.