Ayza Mızrak, Avrupa’nın tamamına ulaşıp, başarılarını pekiştirecek
Ayza Mızrak, Avrupa’nın tamamına ulaşıp, başarılarını pekiştirecek

Makine sektörüne getirdiği yeniliklerle yerli sanayinin gelişmesine katkıda bulunduklarının altını çizen Ayza Mızrak Satış ve Pazarlama Müdürü Arif Tekin, yeni dönemde Batı Avrupa’nın tamamına ürün satarak, başarılarını küresel ölçekte pekiştireceklerine dikkat çekti.

Ağaç işleme sektöründe ilklerin öncüsü olma vizyonuyla üretime devam eden Ayza Mızrak, sektör ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiği ürünlerine her geçen gün bir yenisini ekliyor. Türkiye’nin ilk alüminyum gövdeli çizer yatar daireli makinesini üreterek, bu alandaki ithalatı önemli oranda kısan firma, yeni dönemde Avrupa’nın tamamına ulaşmayı hedefliyor. Makine sektöründeki bir firmanın ihracat başarısından söz edebilmek için ihracat yapılan ülkelerin denetim hassasiyetinin gözetilmesi gerektiğine vurgu yapan Ayza Mızrak Satış ve Pazarlama Müdürü Arif Tekin, “Firmaların kalitesini Ortadoğu ya da diğer üçüncü dünya ülkelerine satılan ürünler belirlemez. Batı Avrupa, ABD ve Japonya gibi denetim regülasyonları yüksek olan pazarlara girmek, firmaların başarısını tesciller. Ayza Mızrak olarak son yıllarda yatar daire, bantlama ve ebatlama makinelerimizle zor girilen pazarlarda dahi adımızdan söz ettiriyoruz” diye konuştu. Firmanın kuruluşu ve yeni dönem hedeflerine ilişkin bilgiler veren Arif Beyle, keyifli bir sohbet gerçekleştirdik…

Firmanızın kuruluşu ve gelişimi hakkında bilgi verir misiniz?


Ayza Mızrak’ın mazisi 1976 yılına dayanıyor. Mızrak firması olarak makinecilik sektöründe bir aile şirketi olarak faaliyet gösteriyorken 1997 yılında Ayza Mızrak adı ile Mızrak şirketinden ayrılıp, yoluna daha üst segment makineler üretimi yaparak devam etti. O tarihten beridir ana faaliyeti makinecilik olan firma, Ayza Mızrak ismini ise 1997 yılından sonra alıyor. Özellikle 2000’li yıllarda çizerli yatar daire makinelerinde alüminyum gövdeyi üreten ve makinedeki bazı teknolojik ürünleri yüzde 100 yerli üreten ilk firmalardan biriyiz. 2014 yılına kadar yüzde 90 ithalat odaklı alımın yapıldığı yerli yatay daire makinelerinde artık ihraç fazlası verir olduk. Bunda Ayza Mızrak’ın da bir payı olduğunu düşünüyorum.

Alüminyum gövde ile imalat yapmak neden bu kadar değerli?


Öncelikle alüminyum tablanın işleyemeyeceği parça yok. Ayrıca makine istenilen ürünleri istenilen ebatta keserek, kesimde meydana gelen kronik sorunları ortadan kaldırıyor. Bu teknoloji bizden önce Çin üzerinden küresel pazara satılıyordu. Bu alanda Çin’de devasa makineler var. Zamanında büyük yatırımlar yapmışlar. Dünyanın her yerine ürünü satabiliyorlar. Ayza Mızrak olarak biz bunu çözdük. Artık büyük parçalarını dışarıdan almaya gerek kalmadı. Yerli üretimle biz bunu halledebildik. Tabiki kalitemizi yüksek tutmak amacıyla makinemizin motor ve elektrik aksamında global markaları kullanıyoruz.

Faaliyet alanınızda Türkiye’de kaç firma var? Yine iç pazarda ürünlerinizin tercih edilirliği noktasında ne söyleyebilirsiniz?


Bizim alanımızda sadece beş firma var. Ayza Mızrak’ın ürünleri iç piyasada en büyük mobilya sanayi bölgeleri yüzde 50’den fazla olmak şartıyla bizim makinemizi kullanıyor. İnegöl, yüzde 70 Ayza Mızrak makineleriyle üretim yapan bir bölge. Ankara, Kayseri, Kocaeli, Gebze, İstanbul’da seri üretim yapan mobilya firmalarının büyük bir çoğunluğuna biz makine veriyoruz.

Türkiye’de sizi diğer firmalardan öne çıkaran unsurlar nelerdir? Niçin Ayza Mızrak tercih ediliyor?


Fiyatımız yüksek olmasına rağmen oturmuş kalite sayesinde özellikle tercihe diliyoruz. Bunun sebeplerinden ilki; bir makine aldığınızda ağırlığına baksanız, elektrik, pnömatik, mekanik aksamına baksanız daha iyisi yoktur. Bizim makine daha ağırdır. Elektrik ve mekanik aksamda kullanılan tüm parçalar global markalardan. Ana komponentler global markalardan kullanılıyor. Örneğin Festo ile birebir çalışan bir firmayız. Festo’nun mühendisleri fabrikamızdan çıkmaz. Bize de büyük katkı sağlıyorlar. Türkiye’de iç piyasada en başarılı firmalardan biriyiz. Ancak bunu yurtdışına da yansıtmamız gerekiyor. İç pazarda sıkıntılar var maalesef.

Faaliyet alanı: 20 bin metrekare
Yıllık makine üretimi: 3 bin adet
İstihdam: 100
Ar-Ge personeli: 4
İhracatın cirodan aldığı pay: %50
İhracat yapılan ülke sayısı: 40

Gelelim ihracata. Bugün itibarıyla kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz? Üretimin ne kadarını ihracata kanalize ediyorsunuz?


Halihazırda yılda 2 bin 500, 3 bin adet makine üretiyoruz. 2018 yılı itibari ile ihracatta yüzde 50’nin üzerine çıktık. 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ağırlıklı Ortadoğu, Orta Asya, Afrika, kuzey Afrika ve Avrupa’ya ürün gönderiyoruz. Yeni dönemde Almanya ve Polonya’da görüşme haline olduğumuz firmalar var. Her yıl bin makinelik sipariş verecekler. Bu projelerin gerçekleştirilmesiyle ihracatımızın yönünü Avrupa’ya çevireceğiz. İhracatımızın büyük bir payını Avrupa pazarı alacak. Bununla beraber yurtdışında bayilik kanalıyla çalışıyoruz. Yurtdışı operasyonlarımızı son 1,5 yıldır kendi bünyemizde yürütüyoruz. Buna rağmen, son bir yılda, pek çok ülkede birinci sıraya yerleştik. Azerbaycan, Irak, Libya, Fas’ta hemen bir numaraya oturduk.

Ürünlerinizin yurtdışına tercih edilmesinin başlıca sebebi nedir?


Ana kalem makinelerimiz dediğimiz yatar daireler, ekonomik bantlama makinelerinde uzun yıllardır kronik sorun yaşamıyoruz. Sorun çıkarmayan makineleri kullanmak dolayısıyla müşterinin de çok hoşuna gidiyor. Muadillerinde, tekerlekleri veya parçaları çabuk değişir. Makinede dökülmeler yaşanır. Bantlama makinesini ise yatar daire makinesine göre çok uzun seneler kullanamazsınız. Bizde ise kronik problemler yok. Müşterinin taktirini kazanmış, ağır, oturaklı makineler üretiyoruz. Ürünlerimize talep yüksek.

2018 yılı satış porformansınız hakkında bilgi verir misiniz?


Firmamız Bursa’daki Çalı Sanayi Bölgesi’nde, 4’ü Ar-Ge personeli olmak üzere, 20 bin metrekarelik üretim tesisinde, 2018 yılında 3 bin civarı makine satışı gerçekleştirdik. 2017 yılında da benzer adetlerde geçti. 2018 aslında bir krizle geldi. Dolayısıyla kendimizi geçtiğimiz yıl için başarılı görüyoruz. Hem ülkemizde hem de dünyada bir kriz vardı. 2018’i kriz yılı olarak görüyoruz. 2017 cirosunu korumak bizim için başarıydı.Öte yandan, kuvvetli bir kapasitesine sahibiz. Günde 12 adet yatar daire üretebilme kapasitemiz var. Ayrıca özel üretim yapabiliyoruz. 16 metreye kadar şase kaynak yapabilen CNC makine ile çalışıyoruz. Bu da üretimdeki avantajlarımızdan biri.

Ar-Ge faaliyetlerinizden bahseder misiniz?


Makinelerimizi iyileştirmeye yönelik çalışmalar yürütüyoruz. İthal makineleri aratmayacak hatta global markalara güçlü rakip olabileceğimiz yeni bir ebatlama makinesi üzerine çalışıyoruz. Bu makine hem teknolojide bir adım önde olacak hem de kronik problemsiz olacak. Makinelerimizi hep daha iyisini yapmak için iyileştirmeye gidiyoruz.


Yeni ebatlama, yeni bantlama ve yeni CNC routher üretimine yönelik Avrupa’daki firmalardan talepler alıyoruz. Bu talepler, daha önce üretmediğimiz veya mevcut makineden çok daha farklı projeler olabiliyor. Bu makineleri de ürün gamımıza dahil edip, kısa vadede piyasada yer almayı planlıyoruz.

Endüstri 4.0’a yönelik çalışmalarınız var mı?


Kendi bünyemizde Nümerik Otomasyon firmamız da var. Bu sayede tüm elektrik ve otomasyon aksamı, yazılımlarımızı kendimiz çözüyoruz. Makinelerimiz Endüstri 4.0’a hızlıca entegre olabiliyor. Üretimde hem dışa bağlı kalmıyoruz hem de maliyet avantajı sağlıyoruz.

Sektörünüzün başlıca sorunları nelerdir?


Sektörümüzde maalesef merdiven altı üretim yapan firmalar da var. Bu sadece benim değil, tüm AİMSAD üyelerinin sorunu. Apartmanın bodrum katında imalat yapabiliyorlar. Sadece fiyat odaklı olan pazarlara ihracat da yapıyorlar. Bu durum Türk makinesi marka algısını da zedeliyor. Ayza Mızrak olarak Türk makineciliği markasını daha ileri taşıyıp, önyargıların bir kısmını yıktık. Bunun için daha fazla çalışmamız lazım.

Türk malı dendiğinde sadece uygun fiyat değil, kalitesine göre uygun fiyat diye düşünülmeli. Fiyat odaklı olunduğunda uzun vadede başarı gelmiyor. Teknoloji odaklı bir yaklaşım sergilememiz gerekiyor. Ayza Mızrak olarak biz buna varız. Hem üretim hem stok olarak. Stokta bin tane makinemiz bulunuyor. Adetli siparişleri anında karşılayabiliriz. Güçlü bir öz sermayemiz var. Devletten, metal işleme, ağaç işleme sektörlerinde firmaları daha sık denetlemesini talep ediyoruz. İş güvenliği, çalışanların sigortalarının ödenmesi gibi konularda denetlenmesi önemli.


“İhracatta güç birliğine gitmek için AİMSAD firmaları bir araya getirmeli”


AİMSAD ile bazı firmalar işbirliği yapıp güçlerini birleştirmesi lazım. Güçbirliği yapılmalı. ABD, Kanada, Japonya, Brezilya, Hindistan gibi bazı ülkelerde pazara girmek zordur. Bu gibi zorlu pazarlara girmek için birlikten kuvvet doğar. Örneğin, yatar daire makinemiz ve ekonomik bantlama makinemiz müşterilerden yüzde 99 memnuniyet uyandıran makineler. Her firma kendi alanında en iyi olduğu, markalaşmış, yurtiçinde efsaneleşmiş ürünlerini birleştirip, pazara sunmalı. AİMSAD; üye firmaları bir arya getirip, büyük pazarlara girmek için ilk etapta depo tutulmasını sağlayabilir. Ürünlerin ve Türk markalarının tanıtımına yönelik bir hamle atılabilir. Pazarlama noktasında, girilmesi zor pazarlar için AİMSAD öncülüğünde firmalar bir araya getirilip, güç birliği yapabilirler. Yurtdışında bir proje olduğunda, yatırımcı aradığı her makineyi oluşturulan bu depoda bulabilir.