‘Kur dalgalanmalarında maliyet değişkenlikleri tedirgin edici’
‘Kur dalgalanmalarında maliyet değişkenlikleri tedirgin edici’

Kur dalgalanmalarının yaşandığı dönemlerde, maliyet değişkenliklerinden dolayı tedirgin olduklarını söyleyen Nesto Makine Finans ve Operasyon Müdürü Mehmet Ersan, “Pandeminin en olumsuz etkisi ihracat oranlarımızı düşürmesi” dedi.

Bursa-İnegöl’de, henüz 4 yıl önce kurulan 3 tecrübeli dostun vizyonu ile yoluna devam eden Nesto Makina, CNC ahşap torna makineleri, CNC işleme merkezleri ve zıvana grubu ürünleriyle özellikle iç piyasada tercih edilen alanında yenilikçi bir firma. Zıvana grubu CNC erkek zıvana ve zıvana kanalı açma makinelerinden oluşan Nesto’nun erkek zıvana makinelerinin en önemli özelliği ise Türkiye’de üretilen ilk yerli yazılım CNC erkek zıvana makinesi olması. İnegöl’de 2 bin metrekarelik üretim tesisinde 32 kişiyi istihdam eden Nesto Makina Finans ve Operasyon Müdürü Mehmet Ersan, pandemi öncesinde iç piyasada çok talep alan bir firma olduklarını söyleyerek, “Yani pandemi öncesi aldığımız siparişleri, pandemi sürecinde ürettik. İmalat manasında bu yüzden boş kalmadık. Ancak ekonomideki değişkenlerin, özellikle kur dalgalanmalarının yaşandığı dönemlerde, yatırımcı kararlarının etkilenmesinden ve maliyet değişkenliklerinden dolayı iç pazar oranımızın yüksek olması bizi tedirgin etmektedir. Bu durum bizi ihracat oranımızı arttırmak için çalışmalar yapmaya sevk ediyor” diyor. Üretiminin yüzde 20’sini ihraç eden NestoMakina’nın  Finans ve Operasyon Müdürü Ersan, ihracat oranını artırmak istediklerini, ancak pandeminin en olumsuz etkisinin ihracata olduğunu belirtiyor. Mehmet Ersan ile iç pazarı, pandemini, kurdaki dalgalanmaları ve sektörü konuştuk…

Firmanızı tanıtabilir misiniz?

Nesto Makina, 2016 yılının Şubat ayında, Bursa-İnegöl’de ben ve Burak Akıskalı tarafından dış ticaret firması olarak kuruldu. Başlangıçta ağaç işleme ve alüminyum sektörü için makineler üreten çeşitli imalatçıların ürettiği makine ve teçhizatlarının ihracatını yapmaktaydık. 2017 yılında Hasan Sefer’in de aramıza katılmasıyla ağaç işleme makineleri sektörü için geliştirdiğimiz projelerimizle, birlikte üretime başladık. Bizi bir araya getiren özelliklerimiz benim 2011 yılından bu yana makine sektöründe edindiğim tecrübeler, Hasan Sefer’in ağaç işleme sektöründeki deneyimleri ve Burak Akıskalı’nın uluslararası ticaret alanında edindiği tecrübeler oldu. Birbirini çocukluktan bu yana tanıyan, dost olan, genç ve yenilikçi bir ekibiz.

Ürünlerinizden bahseder misiniz?

3 ana grupta toplamda 15 projeden oluşan geniş bir ürün grubuna sahibiz. Bunlar; CNC ahşap torna makineleri, CNC işleme merkezleri ve zıvana grubu.

CNC ahşap torna makinaları ile marka olmuş bir firmayız. İlk olarak 3 eksen CNC ahşap torna makinesi ile başlayan serüvenimiz, sonrasında sırasıyla 2, 4 ve 5 eksen CNC ahşap torna makineleri ile devam etmektedir. Başta masa-sandalye imalatı yapan firmalar olmak üzere aksesuar, mobilya, koltuk ve mobilya yan sanayi üreticilerinin tercihi olan bu ürün grubumuz, üreticilere seri üretimde katma değerli ürünler imal etmelerine fazlasıyla yardımcı olmaktadır. 

CNC işleme merkezleri arasında çok özel bir ürünümüz var. 5 eksen CNC işleme merkezi… Özellikle sandalye üretim tesislerinde üretilen sandalyenin iskeletini oluşturan parçaların el değmeden üretilmesi, papel kesim işlemi ve kalıp hazırlığı gibi zahmetli işlerin seri ve standart bir şekilde üretilmesinde başrol alan bir makinedir. CNC işleme merkezleri grubunda yer alan diğer ürünlerimiz düz tabla CNC router makineleridir. Bu makineler de mobilya üretim tesisleri başta olmak üzere ağaç işleme sektöründe çokça tercih edilen makinelerdir.

Zıvana grubu, CNC erkek zıvana ve zıvana kanalı açma makinelerinden oluşmaktadır. Erkek zıvana makinelerimizin en önemli özelliği ise Türkiye’de üretilen ilk yerli yazılım CNC erkek zıvana makinesi olmasıdır. CNC olması, ayar kolaylığı ve seri-standart üretime katkısından dolayı özellikle sandalye üreticileri tarafından çokça tercih edilmektedir.    

Üretim tesisinizden bahseder misiniz?

Fabrikamız İnegöl’dedir. İnegöl-Bursa yolu üzerinde 2 bin metrekare kapalı alanda olan fabrikamızda, 32 çalışma arkadaşımızla birlikte faaliyet göstermekteyiz.

‘Kur dalgalanmaları bizi tedirgin ediyor’

İç pazar sizi tatmin ediyor mu? 

Türkiye’deki mobilya üreticilerinin ve bağlı oldukları sektör derneklerinin, Türkiye’nin dünya mobilya ticaretindeki payını arttırmak adına yaptığı atılımlar ve çalışmalar olumlu sonuçlar vermeye başladı. Bu atılımlar ve çalışmalar sonucunda mobilya üreticilerimiz, bu rekabette yer alabilmek için üretimdeki verimliliği arttırmanın kaçınılmaz olduğunun farkına vardılar. Daha seri ve kaliteli üretim yaparak dünyadaki rekabette yer alabilmeleri için son dönemde ahşap işleme makinelerine iç piyasada yüksek bir talep mevcut. Ayrıca Hükümetimizin piyasayı desteklemek adına vermiş olduğu destek, teşvik ve maliyeti düşük kredilerin de iç piyasadaki hareketlilikte önemli bir payının olduğunu düşünüyoruz. Tabii biz de Nesto Makina olarak oluşan bu talepten pay alabilmek adına yüksek verimli, ileri teknolojili projeler üretiyor, ürün kalitesine ve özellikle satış sonrası desteğe ekstra ilgi gösteriyoruz. Dış ticaret kökenli bir firma olmamıza rağmen, ticaretimizin yüzde 80’ini iç pazara yapıyoruz. Fazlasıyla da memnunuz. İnegöl merkezli bir firma olmamız ve İnegöl’ün bir mobilya kenti olması, bölgemizde çok tercih edilmemizi sağlıyor. Ayrıca seri imalata uygun ürünler ürettiğimiz için özellikle Kayseri, İstanbul, İzmir, Ankara, Hatay gibi ağaç işleme sektörüne öncülük eden birçok şehir ile çalışıyoruz.

Ancak ekonomideki değişkenlerin, özellikle kur dalgalanmalarının yaşandığı dönemlerde, yatırımcı kararlarının etkilenmesinden ve maliyet değişkenliklerinden dolayı iç pazar oranımızın yüksek olması bizi tedirgin etmektedir. Bu durum bizi ihracat oranımızı arttırmak için çalışmalar yapmaya sevk ediyor.

İhracat yapıyor musunuz? İhracatınızın üretimdeki payı yüzde olarak nedir? 

Evet, yapıyoruz. Ancak henüz istediğimiz seviyede değil. Şu an için ihracat, üretimimizde yüzde 20 oranında paya sahip. Önümüzdeki dönemlerde bu oranı yüzde 50 seviyelerine getirmek için çalışmalar yapıyoruz.  

Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? Hedef ülkeler var mı?  

Balkan ülkeleri başta olmak üzere Kuzey Afrika ülkeleri, Filistin, Lübnan, Ürdün Bulgaristan, Azerbaycan, Rusya, Kenya, Etiyopya gibi ülkelerde tezgahlarımız çalışıyor. Bu referanslarımız, her geçen gün bize yeni müşteriler kazandırıyor. Hedefimiz, Özellikle Balkan Ülkeleri ve Kuzey Afrika ülkelerinde kendi alanımızda firmamızı bilinen, tanınan ve tercih edilen bir seviyeye getirmektir. Ayrıca, uluslararası yurtdışı fuarlarına katılım sağlayarak, bulundukları ülkelere ithalat yapan makine satıcıları ile tanışıp ticari ilişkilerimizi geliştirip ülkemizi dünya genelinde temsil eden bir firma olmak istiyoruz.

Pandeminin işlerinize etkisi ne düzeyde oldu?  

Bilindiği üzere pandemi süreci ülkemizde 3’üncü ay itibariyle başladı. Süreçten önce, 2020 yılı başından pandemi sürecine kadar işlerimiz beklenilenden daha iyiydi. Öyle ki gelen talepleri karşılamak adına zorluk çekiyor ve terminlerimizi uzun tutmak mecburiyetinde kalıyorduk. Bu da açıkçası pandemi sürecinde çalışmamızı, üretime devam etmemizi sağladı. Yani pandemi öncesi aldığımız siparişleri, pandemi sürecinde ürettik. İmalat manasında bu yüzden boş kalmadık, diyebilirim. Ramazan Bayramı sonrası, pandemideki normalleşme dönemi ile birlikte piyasalar açıldı, devletimizin faiz oranları indirimi de iç piyasada talepleri arttırdı. Şu anda çok şükür yoğun bir tempoyla çalışmaya devam ediyoruz.

‘Pandeminin en olumsuz etkisi ihracata’

Pandemi sonrasında ihracatınız nasıl etkilendi? 

Pandeminin en olumsuz etkisinin ihracat oranlarımızı düşürmesi olduğunu belirtmek isterim. 2020 yılı ilk çeyreği ihracat oranımızı yüzde 35 seviyesine yükseltmiştik. Ancak pandemi sonrası bu oran ne yazık ki yüzde 5 seviyelerine geriledi. Çünkü birçok kontağımız, pandemiden dolayı ya yatırım kararını dondurdu ya da iptal etmek zorunda kaldı. Ayrıca katılmayı planladığımız yurtdışı fuarlarının ertelenmesi ve iptali de buna etki eden bir başka neden oldu.

“Makine sektörünün mücbir sebep kapsamına alınmaması üzdü”

Yılın ikinci yarısında beklentileriniz nedir?  

Yılın ikinci yarısı itibariyle devletimizin faiz oranlarını düşürmesi, yatırımcı taleplerini arttırdı. Bu yüzden yılın ilk çeyreğindeki olumlu hava, ikinci çeyreğe nazaran geri döndü diyebilirim. Umarız ki bu süreç, yılın geri kalan kısmında da devam eder. En büyük beklentimiz pandemi sürecinin bir an evvel bitmesi. 

Makine sektörü her kriz döneminde olduğu gibi pandemi sürecinde de en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. Sektörümüzün ülke ekonomisine, istihdamına ve özellikle ihracata yapmış olduğu katkıları ortadadır. Buna rağmen sektörümüzün mücbir sebep kapsamında yer almaması, desteklenmemesi nitelikli personel istihdam eden, katma değerli ürünler üreten biz sektör temsilcilerini ziyadesiyle üzmektedir.  Umarım ki bu konuda sektörümüze destek olacak kararlar alınacaktır. Bu doğrultuda biz ve diğer sektör temsilcilerinin, bağlı olduğumuz AIMSAD gibi dernekleri desteklemesi gerektiğini düşünüyorum.

‘Maliyet kalemlerimiz döviz kuruna bağlı’

Türkiye ekonomisini ve size etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Son dönemde altın ve dövizdeki yükseliş size nasıl yansıdı?

Türkiye ekonomisinin en büyük sorunu, üreten değil, tüketen bir topluma sahip olmasıdır. Bu da ithalatın ihracata göre oranının yüksek olmasına, ekonominin kırılgan ve istikrarsız bir yapıya sahip olmasına sebep oluyor. Üreten ekonomilerin daha az kırılgan olduğunu düşündüğümüzde, biz de ülkemiz için katma değer oluşturmaya devam edip ülke ekonomisine katkı sağlayıp bu vesileyle toplumsal refahın artması adına çalışmalıyız. Katma değerli inovatif ürünler üreterek, ihracat oranlarımızı arttırmalı ve ithalata yerli üreticiler olarak engel olmalıyız. Ayrıca sektördeki üreticiler olarak ithal girdileri azaltmanın bir yolunu bulmalıyız.  Sektörümüzle ilgili makine yan sanayi üreticilerine destek olmalı, ithal ürünler yerine yerli ürünleri tercih edip kalite artışına destek olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Biz Nesto Makina olarak kalite standartlarımıza uyan yerli ürünleri makinelerimizde kullanmaya özen gösteriyoruz. Ancak her ne kadar özen göstersek de yerli ürün olarak kullanabileceğimiz ürünlerin sayısı çok kısıtlı. Bu da bizim ürünlerimizin imalatındaki ithal mal yüzdesinin yüksek olmasına sebep oluyor. Bu sebeple bizde kur dalgalanmalarından bir hayli etkileniyoruz.

Son dönemdeki döviz ve altın kurlarındaki yükselişi değerlendirecek olursak, bu yükselişin ekonomik sebeplerden kaynaklandığı kadar, uluslararası siyasi çıkarların çatışmasından da kaynaklandığını düşünüyoruz. Pandemi süreci de buna tuz biber ekti, diyebiliriz. Döviz kurundaki dalgalanmalar ve istikrarsızlık, ticari stratejilerin tekrardan gözden geçirilmesine ve gerekiyorsa revize edilmesine sebep oluyor. Millet olarak en büyük özelliklerimizden biri olan ‘çabuk adapte olma’ yeteneğimiz, bu süreçlere karşı da aksiyon almamızı sağlıyor. Biz de bu çerçevede Nesto Makina olarak farklı stratejiler geliştirmeye çalışıyoruz. Maliyet kalemlerimiz, ne yazık ki döviz kuruna bağlı. Bu da ürün satış fiyatlarımıza etki ediyor. Hal böyle olunca da yatırımcı kararları ve beklentileri değişiyor.

‘Sektöre ilgi gösterilirse karşılığı hızlı alınır’

Ekonomi yönetiminden beklentileriniz var mı?

Son yıllarda ülkemizde teknoloji adına gerek savunma, sanayi gerekse diğer sanayi sektörlerinin bir ivme kazanması adına güzel adımların atıldığını söyleyebiliriz. Diğer yanda ise ağaç işleme makineleri üreticilerine yönelik gerekli önemin gösterildiğini söylemek gerçekten zor. Halbuki dünya genelinde Türkiye’deki üreticilerin daha fazla dikkat çektiğini ve uluslararası pazarda daha rekabetçi bir seviyeye geldiğimizi görüyoruz. Burada ekonomi yönetiminin diğer yüksek katma değerli sektörlere gösterdiği ilginin aynısını bizim sektörümüze de göstermesi halinde karşılığını çok daha hızlı alabilecek olduğunu belirtmekte fayda var. Çünkü bu zamana kadar gerek AİMSAD gibi çatı kuruluşlar, gerekse bireysel bazdaki atılımlar ile dünya genelinde ahşap işleme makinaları sektöründe “Made in Türkiye” algısını oluşturduk. Bu noktada ekonomi yönetiminden verilecek direkt sektörel destek ve yardımlar, biz yerli üreticileri daha da iyi bir pozisyona getirecektir. 

Sektörün çatı kuruluşu AİMSAD’ın faaliyetlerini nasıl buluyorsunuz?

Firma olarak AİMSAD’a üye olalı 1 yıl oldu. Ancak şunu söyleyebiliriz ki AİMSAD üyeleri için projeler geliştiren, üyelerin fuar organizasyonlarına katılımına katkı sağlayan, reklam tanıtımları için çaba gösteren ve güncel sorunların değerlendirilip fikir birliği sağlanabilmesi adına platformlar oluşturan güçlü üyelerden ve deneyimli bir ekipten oluşan bir dernek. Aynı çatı altında olmaktan çok mutluyuz.